havlamaya, koşmaya başladı köpek
ne zaman hızlansa dört ayak yalın
ya bir duvar ya bir insan ya da bir çukur
vurdu yüzüne yaftalamak için edilgenliğini
döktü sakladığı kemikleri, kuşları
aynasında asılı kalınca anladı
köpek olmadığını yeryüzü
tasmasına rağmen rakkaslı döndü kuyruğunda
kumara böyle başladı başkaldırısına kılıf
kemik zarları fırlatıp durdu
bir kez ama sadece bir kez
yan yana gelse rakamlar
ramaklar içiçe altı dokuz
ikramiye kafasında it dalaşları
sevdiğiyle
bir zenginlik köpekleme eşeleşmek
neye aç olduğunu bulmak için
açık yarasından ısırmak hasmını
layıkıyla anbean leşleşen dünya
önündeki kan gölü
dişlerinin dişilerinin üzerindeki zaferi
sorgulatırdı fıtratın beyaz zikrini
kemikten mezar taşında bile
yazardı diğer itlerin nefretine hileyle
mümkün mü yaşamak dörtnala
how how how how how how how how!
Resim/Picture: “System Failure” by Saranna (www.deviantart.com)