Nefs

Naci dönüp dolaşıp geldiği yerde

hiç özlemediği bir şey kaldı mı diye

düşünürken geçen zamana hayıflanacak

vakti dahi dökerken tabağından

aç kalan nefsine

aynı cansız resimleri gösterince

yaratıcıyı dostu bilen

umutlu bir kökten dinci gibi

dibini göremediği karanlıklar

daha güzel diye yemin eder

sırf bulunduğu anın kabuğunu kırıp

meyvesini yiyemediğinden

zihnindeki cennetten sürekli kovulurken

işleyemediği günahların yükünün altında

boğazına kadar batar

nefes aldığına ve alana küfretmek

ya da sessizce şükretmek

kapısına dilini sıkıştırdığında

elbet bir başka yaşamı yokluğa taşır

bulur hiçliği dokunduğu her şeyde

o tam bir adem ham-malıdır

sarmalıdır, sarmalıdır

kendine ait olamayan ne varsa

kafesinde boğmalı nefessiz

kalana kadar nefsi yakar

yegane kendini

olamadıktan sonra

hristiyan ya da dorian gri

hayatın rengi

 

Resim: Chris Koehler – Banishment from the garden

Çok iyi çocuk sizi bekliyor...

error: Content is protected !!