seni bir biblo gibi
muhafaza etmek istiyorum dediği o an
hicranın kırıldığını duydu
ellerini üzerinde gezdirdi
parçalarını tanırken
kırmadan bilemediği onca
insanıM dedi azap vicdanıyla
dilinin kemiği olsun diye
göğüs kafesinden bir dal koparıp
hicran’a uzattı
yetişemedi uzaktı
aşkı yetiştirmek yeşil yeşil
ağacından koparamadığı çocukluğu
damağındaki dondurma tadı
bir bulut gökkuşağı
elma şekerinde
zamanı dondurmaktı
muhafaza etmek hatta büyütmek
elinde değildi ki
belki düşünde
korumaya çalıştığı ne varsa
elbet aşınırdı vakte dayalı
çürüyen bir yanı vardı
aynı demde güçlenirken
sevmenin özü
yoğun mu yoğun
sıvı kıvamında
içine dolduğunda
nefes alamaz anında
zamk misali yapıştırırdı
hicran’ın parçalarını
parçalarına
bütün olma hiss-i
kable’l-vukû
ufukta baki
Resim: herocube