cadılarını kendi yaratırdı
sevmek isterken dişleriyle
yaraladığı kadınların
yanlışlıkla seviştiği
püsküllü hüzünleriyle
otuz bir ekime kadar
olmadı önümüzdeki kışa
kader çekerdi kalem
yüreğinde nadasa bırakırken
ısınmak isteyince kan arayan
bir vampir misali korkunçlaşmaktı açlaşmak
içindeki canavarın dileği
büyümekti sonsuza doğru
bal kabağından inlerinde
doyumsuz bir yaban domuzu
kılığında tek boynuzlu sert ve kuvvetli bir
adam olmakken naci-zane engizisyondan kaçıp
aklının şeker dağıtan çocuklarının
yanmaz cadı tadını heyecanını içine bastırır
yabancı bir kültürün çılgın makyajında
sahte gülüşler ve kanlar ile maske takma bayramı
her gece ay eziyetinde kendi olmaltı Naci
kurt adam ısırıklarında gizlerdi
güçlü mü güçlü olma hayalini
korkularının gölgesinde
dile dökmek için aldattığı
tüm kişilerin kirli bir yüzüydü
vicdanının duvarları cadıların ateşle canlanan gözleriyle
oydular da oydular
her hüzne bir kovuk, her kovuğa bir mum
koydular da koydular
yakmak için günahlarını
Resim: “Black Cat At Halloween” by Deskridge (Deviant Art)