kayığının kenarında
kocaman gözleriyle
topraktan
mayalanmayı bekleyen
bir kıvılcımsın Naci!
fecir bir varlık laneti
inince üzerine
köksaldığın o tüm korkuların
ferleri tutuşuyor
duy dehlizli damarlarında
yol alırken hiddeti
yangınlarının kıyısında
ezdiğin nilüferleri
ağzın çamur
ağlayarak kokla
kendine köpekleşmiş
kemiklerini çıkar
sevdiklerinin
suretinde
ilahlar gömdük altına
kesildiğinde ayrı yaşamlar
sürecek kadar narin ve kaygan
kahverengi vıcık vıcık zarafet dolu
ilham kokulu bir can soluyan Naci!
ayaklar altında unutulmuş
dillere pelesenk olan bir ağıt
çürümenin şarkısını
o tahta göğüs kafesinde
ve metalik zihin kutunda
parçala da kuşların
havalansın sebepsizce
o sönük maviye
Resim: “The angel of Destiny”, Odilon Redon