çocuk ruhunun çabucak
damıtıldığı yaşların
kuru yüzlere can
edinmesi alev ciğerleriyle
kırıldı hayal cinleri
içlenen Naci’nin
içini dışına ikiz
pamuk şekeri döndüren o şerbetli
pembelikten ayrı kalması
kıldı cenaze namazını
oyuncakların ahşap tanrısı
sığdıramadığı bir tahta kuruluğuydu
sarmaşık hastalıklı kuklasıyla
aşkı silik bir yeşil ile
rüyalarında zindana çevreleyen
o zaman körlüğü sardı
bir kuklacının tüm hicranlarını
minik şeytanlar kalın dinleriyle
filizlenecek şehvet vehmi şehrinde
parmaklar, gözler, çilingirlik uzuvlar
dilin kemiği yok iliği kurumaz
zamanı kurulmadan Anya’nın kucağında
bir memeye meyilli süt sapkınlık
tüm uğursuzlukları mermer
kalesinin daimi hicret boşluğunda
uğulduyor ıslık çalınca gel
tüm o çocuksuluğunla ak
yırtılamayan ışığın ateşte
közlemiş küfrü Naci
Picture: Margo Selski