şehrin parçalarını taşır
hicranları yüzünde gördüğü
sokağında yangın
görmez içindekini
çizgileri derin, yaşlı
canavarları var her evin
koruduğu adamları, anları
Naci senin de endişen
korkuluklara dayanmış
dirsekleri demirlere aşikar
kendini hapsetmekten çekinmemiş
efkarlanıyor söndükçe
bir bir ışıklar yalnızların
ayın kulesinden kıvrılan gece
belki bir gün cemiyetin olur
toparlanır kol kola yürürsünüz
aynı şiirleri aynı ölümleri
ayaklar altına alacak kadar
sağlam basarsınız
yokuş yukarı
bakışlarla astığınız
dualar aslında cami duvarları
kırıp alacak kadar neyi sevdin?
hangi dairelerin kapılarına
dayandın bir arzunun peşinde?
haritanı giy üzerine ceylan derisi
soyulmamışsın sen hiç
hiç soyulmamışsın kendinden
polis olmuş ateşin
taşlar sana yatır ancak
bekleme hiç
Resim: “Police Sentinel in Vilnius” by Marianne Von Werefkin