kitabını savurdun göğe martıya dönüştü
çevrendeki çalkantılı deniz maviden yeşile
bir adaya varmadan düşündüklerin
Neruda okuyordun sevdiğinle
kanatlarının altında gri kıvılcımlar
içlerinde yuvalar kurduğun kristal küreler
hicranlarının marifetiyle döndükçe
dalgaları insanlara karıştırdın
bir renk olabilseydin saf ve yoğun mavi
sürüldüğün yerler parıldasaydı
onca ışıksızlığa inat bağrını açtığında
altın nardan ışıl ışıl bir kalp bulsaydın
sevdiğinden her emin olduğunda
bir altın diş düşseydi avuçlarına
dalgalara nazar boncukları dağıtan
her biri yeni doğmuş çocuk gibi
yumru bulutlar daha da sonsuz
kıyılarına anılar vurdukça yeniden
doğan balıkçı kralın tinsel varisi Naci
korkma da yem et korkularını
sevdikçe büyüyen o koca okyanus ağza
“bazen erken kalkıyorum ve ruhum bile ıslak
uzaklarda deniz ses veriyor ve sesleniyor
bu bir liman
burada seni seviyorum”
Görsel: Georges Lacombe “Marine Bleue”
Alıntı: Pablo Neruda