delici yalnızlık dağından
işlenmiş elmas gözlerin
şık düşüyor çil çil
akşamların masmavi ışığı
ağzından boynundan aşk aralığına
ortasında kara leke teknesi
bencil bir kaptan
vurgun yemiş bir denizci
inci dişleri
bitmeyen bir yolculuk
dökülen denizlere balıkların
amuda kalktığı o kuytu köşe
koylar salkım söğütler
sığlıktaki aşk lahitler
Kekova zamanın arka bahçesi
Venedik’te sarhoşlar işiyor
Akdeniz çalkalanıyor
Othello Kıbrıs’ta uyurken
kanallara vuruyor fırtınalar
rüzgarlar çocuk çalıyor
memelerinden gülücükler
mendillerde isimler
batıp çıkan aklımıza kılçıklar
davaların bitmediği doğa
duruşmaları tökezletecek
şahitler var bağrımızda
yıldızların yere değdiği
Halep’te
beklerken
oraklıyı
Şam’da gören
çöl ölü mültecileri dizmiş
boynumuzun ipine
delici yalnızlık öpüşmeleri
ah dilleri olmayanlara
aidiyet al al meyvelensin
bahar ağzında ıslandığında
masmaviydik biz dalgalar
Görsel: Plinio Nomellini “A Capri” (1922)