kalpleri yerinden dilinin keskin tarafıyla
oynatarak kendine iktidar alanları açmak
aşk dilenen kalemin yumuşak tarafı
gözyaşı mürekkepten berrak
ölü bir şairin kanatlarına dokunmak günah
çok günah eğer taşıyamıyorsa
tanrı yok olduğu an vücuduna sarılmak
af dilenmek zamandan ince
kurdurduğun hayallerin taşlaması
kayadan ağır, tüyden hafif
sıkışmak iki yılan arası
orgazm ülkeleri, aklın nemli köşeleri
cigaralar, aynı hikayede aynı denizci
şehrin kadınlarını yerken beyazdan
ışıltılı gözleri, her yerde su
beyefendi başı önde evinde
aşinalık, bir aidiyet biçime haline gelmiş
dil dolandırıcılığında birinci
üstüne yıkılıyor kuru gölgeler
laf ebesi doğurtmuş ağzı kesilmeden
kristal egosu çocuk gibi
kırılınca en çok kendi delik deşik
acziyet zindanı bekçisi Naci
zevklerin başındaki gri
dudaklar-sözler geri alınmaz ancak unutulur
boğazlarından çek ellerini
insan dediğin hep kendinde boğulur
görsel: Gerard DuBois