o kara kaplı karmaşanı çıkar at
ürperen tüylerini, dikenli tellerini
süt verdiğin hayaletlerini
omuzlarından sıyır, yazın güneş geçer
pençeleriyle kırmızı izler sırtında
gökyüzüne korkunu asar da
bulutları alır gider ya
bıraktığı yerde deniz, kum, çıplak ayakların
çocukken sığdığın ceviz kabukların
şimdi çocukların
kar tutmuş kirpiklerin kalır ya
öyle silkin sessizce
kısıldığın on yılların aynalarından
gümüş denizlerin izzet-i nefsine
ayrıl ağzında çiğ çilekleri
bir tat kalsın ki çileleri ezecek
değdi hem de öyle değdi diyecek
hatıraları, simaları, vücutların en tatlı
kıvrımlarını çiğneyip de çiğneyip tut
başka türlü bir mutluluk için
güneşi karanın ortasında kıpkırmızı
Görsel: Kazimir Malevich