sigara parmaklarını yakarken
yakılmayacak şeylerin düşünü kuruyorsun
ki mesela düşlerin, düşlerin
parmaklarını tutup çeken beş peri
beş farklı yok oluş şeklinin etrafında dans ediyor
aşık olmak
aşık olamamak
unutmak
unutamamak
bedenin iradene galip gelmesi
sayamayacak kadar çok tövben oldu
içtikçe yok olan umutların fışkırdığı pınara
ağzını dayaman
oksijen hem ölümdür hem de yaşam
su, su özür dilemez
çok bilmiş bir adamdır hep yalnız kalan
kadın hissettiği kadar büyür
ve üzerlerinde sigara söndüren deli tanrılar
çünkü yoklar
ve ağlamak söndürür yangınları
derimiz kurumadan, nem var kuzum
gel kurban edelim, gel kurban olalım
Görsel: Armand Seguin, “Yapma Cennet” (1895)