Sarıldılar

seni her saranı sevgili sanmak Naci

her dokunuşu arzuyla ve dünyanın sana yettiğiyle

sınanmak mavi ve altın dokunuşlar

arayışını unutmak arakladıklarıyla

kolların soluk rengi ölümsüzlüğüne körlük veren

o tüm sevgiler, sıvışmalar, sevişmeler

anan baban gibi sever sandıkların, kıtır kıtır

kutularında kırıldılar aklın nerde

sen hala kollara bağlanmış bir uşak gibi

emirlerini senin zevkin sanıyorsun

zaman gırtlağından boğazına zor geçiyor

büyüdükçe ölüm canlıymışsın ya

değerli ve büyülü hiç bir şey olmayacak hayatında

kopardığından başka unut patlamayı

dölün bitti fosforlu ışıldamayı olsa

olsa da sen anlamazsın artık, bırakılan

azsın çünkü diye azdın çünkü diye

yokluğa varamayacak kadar toktun

sürünmedin mülteci kamplarında, köprü altlarında

konteynırlarda yaşıyor birleşiyor depremler diye insanlar

yarıklar zevk değil hep, hatalarını hattatlar gibi düşün

öyle tahayyülün güzel işlesin altın varakların

kırıldıkça çoğalan bir tanrı sen misin?

neyi istedinse ya yarım ya da geç olacak

avucunda zamanı tut tutabilirsen

ananın rahmine zevke mi ölüme kıstırıldın

tuti dilli dildo

ayırt edemeyeceksin adsız kalmadıkça

Çok iyi çocuk sizi bekliyor...

error: Content is protected !!