İhanet Viskisi

koş dilinin üzerinde

masa sonsuz bir çöl

bir parmak çalınmış

ağaçlar, meyveler, ve düşlerden

bal rengi sıvı

kadehlerde ayrı bir tat

on üç kişi dizilmiş

yan-yana hayat!

elbet bir marangozu var

dünyanın kendi ağacından

yuvarlanan fıçılar

ateş suyuyla

vaftiz edecek billurundan

viski cesareti

rengi sarı aslanın ağzında

kendinden içe-rek-geçmek

ki unutmak ve unutmak

Allah vergisi…

damıtım efenim, damıtım

dünyaya gelişimiz ve içinden

çok az, çok çok az

dilimizde ancak

yavan kalacak

bir tatla kayıp gidişimiz

adımızı verirken yitenlere

kaya gibi Alfred efendi

kahve kaşıklarıyla değil

kadehlerle ölç ömrümüzü

şehrin ameliyat masasında

uyuşturulmuş bir akşamında

melekler çalıyormuş ya

viskimizi bir-ikim anlamadan

son bir öz-iç-çekim

ahhh ahhh!

ve isa dirildi

dostlar meclisinde

esas ihanet

sevememek

kendinden edecek kadar

melek hakkı o

ağzında dolandır ve tükür!

Çok iyi çocuk sizi bekliyor...

error: Content is protected !!