Tavla Beni Balıkçı

balık pazarında bir Cuma

namazdan hemen sonra

diplerin müdavimi Naci’nin

yürürken pulları parıldar

şekline bürünür mekanın

negatif yetenek özüdür

insan unutmanın tanrısı ki

deli yüzgeçleri delmiş

kubbesini aklın çıkarmış zarfından

sıyrılmış sıdkından

 

uzak kıtaların gelgitlerinde

kıyalara vururken düşleri

dalgaların hicranı Naci’nin

içini oyalar da durur

midye dolma ağzıyla

bir oyana bir bu yana

namazdan sarhoş savrulur

 

Barbunya, İstavrit, Lüfer

Mark Doty’nin Uskumru şiiri

 

uzanır “biri” olarak

“veya herkes öyle. Ne kadar mutlu görünüyor

buzun üstünde bile, beraber olmak, tekilsiz

parlamanın bedeli bu.”

sevindiğinde ışıyan

üzüldüğünde de kararan olsak

şeffaf bedenler ruhları

deniz kızları kuyruklarını

çırılçıplak kılmalıydı ki görünsün

nasıl da yalnız olmadığımız yalanı!

 

tarator melekse, midye tava ilah!

tenimizin ruha bitişik dikildiği

ancak beraber insan olduğumuz

alın bu kaygan ve pullu, gözleri olan uzvu

tavla beni balıkçı, kancanla del!

“haydi be Naci amma da mıncıkladın balıkları”

elleri kokarak döndü Macbeth Naci 

tekliğinin hücresine

artık kim kurmuşsa

o kaldırsın bu tezgahı

Resim: Frans Snyders

Çok iyi çocuk sizi bekliyor...

error: Content is protected !!