aynadaki canavarın tek
bir dişinin batacağı karanlık
gözlerinin affına sığmayacak
bir dönüşümü fişteklerken
kendi umutlarına kısır
dolaşan gönlünün ağlarında
isteyip de gülemediğin
çehrelerinde çelimsizleştiğin
kadınların ihtimali
boğuldukça basiretsizliğinden
kurtulan kıvılcımlar
son kez seviştiğini bilmediğin
senin hicranların
her boşaldığında aç bir çocuk doğuracak
kamplarda tozu duman yaşamaya mecbur
bir mültecisin sen Naci doyumsuzluğunda
kırık kaderli ağaç gölgesi
arayan kalpleri yumuşadıkça ölen
savaş düşmanları gibi ürper
kış gelmeden toprağa salık ver
kırka dayanan o ölüm kokulu kumaş
nehirlere kimi gömersen göm
geri gelecek ağzı balçık
dudakları bıçak
gözleri diş diş…
Görsel: “Judith Beheading Holofernes” by Caravaggio