sardıkça omuz başlarını toprak
dudakları ateşin imanından
ürker mümin mahluk Naci
bir kedi bile yaratamayacaksın ki
tanrı kollarından tutmuş silkeliyor
düş bir düş diye başlangıcın ağzında
dilin döndükçe bıyıklarını ıslatıp
teslim oluşun yumuşak dokularına bırak
patilerinin en pembe yastıklarını
uyku dediğin nedir ki varlığının
titredikçe zelzele yaratan tınısına
pansuman tadında bir yalan
tanrı kedi o tırtıklı dilinden
ancak istediğinde sever seni Naci
hiç okşandıkça irkilmemiş benliğini
iradenin cami duvarlarında köpeklere
yalatmışsın gençliğini unutmuş
adamsın sen sakalların beyazladıkça
öfkeni kış uykusuna yatırlarda
sinsi dokuz canını kurban hayvan
dini gece kılıklı vaiz Naci
aceleni çocukluğuna gömmüşler
emzik gibi tekrarlarsın parkı
kediyken insana dönüştün babandan
sana bir masal mavi gözlü
dönüşüm ve doyumsuz bir korku
tırnaklarını geçirdiği ağaç yaşlı adam
sardıkça omuz başlarını toprak
dudakları ateşin imanından
ürker mümin mahluk Naci
Görsel: Hieronymus Bosch “The Temptation fo St. Anthony”