Akvaryum

içinden sonuna kadar

ve döndüğünden itibaren

seni adımlarla, ellerini, kollarını

o zarif mi zarif uzuvlarını

hayal meyal renkleri denk gelirse

kafamın üzerinden yüzen

vatozlar, denizanaları, küçük mü küçük

köpekbalıkları gibi hatırlamak için

hayali mahiyetinde vücudumu küçültüyorum

öfkelerimi dışarıda bırakacak şekilde

cam perdeler örüyorum suyumuza

biliyorum kırılacak canımıza batacaklar

**

cama yüzünü yaslayıp içimize

kaşif çocuklar hürriyetinde bakmanın

korkusuzca ve kirlenerek derinleşen

bedelleri var çünkü şeytan taşlarken

aklımızın ucundan geçmeyecek

kendimizden edildik bilinçsiz

oranlarımıza hürmetsiz yüzdüler bizi

katlandıklarımızdan

hevesle yırttılar katladılar

ne yalan söyleyeyim ben melek

sanmıştım o dişlerin sahiplerini

az tıknaz, çocuksu değilmiş tanrı

**

balık hafızası değil de sanki ıslak

harfleri dahi bilmiyor o görünce

ben de sessizce çokça unutuyorum

görebildiğimiz kuşların kanatlarından

üç beş tüy dağıtarak konuşuyoruz

dudaklarımızda kan bazen kelime

ikimizin de dışarı bakması mucize

kendi vücudunu keyfi anlar

dışında umursamaması

bize iğne uçlu bilgelikler

aşkın kayıp gideceği gece terlemeleri

ani pişmanlık nöbetleri verirken

**

bir gün onu kaybettiğimde

yazamayacağımı biliyorum

kumsaldaki onlarca denizyıldızından biri

boğazıma kadar mürekkep balığıyım

boğulup kalacağım bu akvaryumda lacivert

bazen o kadar göz gözü görmez oluyor

ki içerisi, çiğ içerisi, et ve ciğerci

ağzımı kocaman AAA açıp

burnumun dikine dünyaları umarsızca süzerken

birileri içimde can verecek diye

hem çok seviniyor hem de korkuyorum

çünkü içimde ne varsa ölümün emrinde

**

Görsel: Michael Carson “Slow”

Çok iyi çocuk sizi bekliyor...

error: Content is protected !!