avcı siyasetinde şehvet bataklığı hayırlı

dini-bütün halinden

parça parça eksilirken

imanını alıp kaçan karıncaların sosyalizmine

birikirken ifade ifade üstüne

ekmek kırıntıları serpmek yerine

kandilleri dirseklerine kadar yakıp

fener alayları, röpteşambır, altın ziynetler

teşhirciliği yapan bu ulusun tanrıya

seslenişini kendi ahşap göğüs kafesi camiinde

tahta kurularına bırakmamak için

için derslerinin kabuklarını

sevişmek istediği dünyalara yara bandı

ahiret inancı ve sırf estetiğe dayalı bir değer

yargısına irdelemek için ihtiyarların

kıvrımlarına yasaklar spiralinde hüzünler

sarıyor memleket saklıyor

nadide nadide Naci

bebeklerin aklı yerinde değil

ellerinde akordeonlar

giyotinler birer melek ışığı

atalarını atlarına binmiş kamçılıyor

şehvet dizlerinde bükülüp bükülüp açılıyor

kuzuların içinden geçip postlarını delen

kurtları aklında avlıyor kocaman

tüfeği elinde bir o yana bir bu yana dua

sırtında kadırgalar boğaza, yüreğine aidiyet

indir indirebilirsen rüzgar senin zilinden

düşüp kilise çanlarına öfkeyle vururken

anlamayı beklemesen ölmeyi beklemediğin kadar?

görsel: Sanya Kantarovsky “On Them”

Çok iyi çocuk sizi bekliyor...

error: Content is protected !!