üç beş kişi ölümlü diye
gömüldüler yandılar biçildiler diye
biz de ölecek değiliz
hayalimin uçları kırık bak
düşleyemiyorum lehimci baba telin kıvrık
sıcak ağzımın değmediğini yiyemem
aklımın içine bir böcek oturtup kemirten zanaatkar
deli dediğin müdürleri kalem odalarından çıkarıyorlar
bak sen diye şölen gibi karmaşalarda afaki bir heyecan
bir Lut kavmi endişesi var
birkaç kelam etti diye melun bir ruha
hokkabazlık yapmayacağız elbet
hepimizin görünmezliğini para ile
kaldırsak herr ağzı kokana
sanat miskin bir mahlasın ardına saklanır
bize küfreder gidici gidici
ölen ölmüş diye ben ölmem
ben sonsuzun sonuna takıldım
sallanıyorum içimde iftihar eden duygular var
Naci diye bir adamı Naciye’ye sevdiriyor
pazartesi sabahları parkları gezdiriyor
sen dişini fırçaladın mı?
sen yok halini düşündün mü bugün?
gel Naci’ye sür yüzünü
O sana soyulsun olsun sağ sol
Görsel: Bogdan Prystorm