uçurtmanı ters tuttuğundan yerin
içine çekiyorlar seni
bu zevk değil
anca solucanca
kasığına kanca takılana kadar
sürünüyorsun kumca
inci toplayacağım diye daldığın
denizde tuz topakları ağzında
gözlerin hep kırmızı
kan besler gibi
kiraz tükürür halde uyumuyor
vicdanına asılanlara yüz vermiyorsun
“ben mi yarattım?”
kuş çok büyük çok zengin çünkü
yumurtaları almak için kesmeyeceğin
kaz yok ama anaların yavru keseleri
mezar taşları hepsinin
içinde bir kitap
sana bela okuyorlar
sevilmek zor iş, parayı yer yutar
nefsi kurutur çamaşır ipinde asar
kim sana gülüyor bilemezsin
nefesin kesilir
ölüyorum diyemezsin
gel çık gömüldüğün yerden
bir önceki şiire inan af dile
görsel: Joseba Eskubi “Insomnia”