baştan başa kırmızı elbisemle
gezdim Polonya’yı
beyaz örtüde ayaklarım
sürülürken
ölüm kamplarından kemikler çaldım
fareleri besledim
evimde büyüttüm korkuyu
bir şöminede kemikleri oduna çevirdim
çıra niyetine iki çocuğu
tanrıdan gizledim
Habil, Kabil
hiç kurban olsun diye
ana oldum
yeşil sarıklı bir cini içimden çıkardım
ölümlü günleri sayarken
unuttum
sınır dışı edildim etimden
ruhum bir bardak çıktı
aşığın şarabında dudaklandım
alın yazılarında büyüyorum
bana aşk dediler varolmanın rızkına
raks ettikçe deliren
görsel:
Naudline Pierre “An Eternal Restlessness (2018)”