bizi bir aile yapan şeyleri düşünüyorum bazen
birbirimizin gölgelerine takılıp çekildiğimizi ve yaşıyor gibi
karanlık bir ülkenin dizlerini kırıp bize eğilip bizi fark etmesini
diliyorum ki ölü anam ve mavi gözlü babamın tahayyülünde
bir huzurlu hayalete dönüşeyim, işini yapan, seven
yıllar geçtikçe görünmezliği ve içindeki kara balçığı artan
ama oradan buradan çalıntı, kiralık düşler ve hayal katili
memleket de bizi artık görür diye eridikçe ışık veren
tıkırtılarım duyulsun diye mutfağın kenarlarında kraldan kaçmış
kırıntılarını arayan, üfleyip püflemeyi nefes sanan bizi, ben
beyaz bir bankta kapkara bir aile portresi verirken ölüme
karşı gözlerimiz gün geçtikçe daha beyaz devşirildikçe
zamanın, anın dışına doğru savrulan bizi tahrik ediyorum
oysa çokluk eriyor, tekbir getiriyor, çokluktan, tek bir ben kalmış
öyle kopuk ve kanatları kırık, bir gülümse üzerimde örtü
beraber titriyoruz, herkesin herkesi herkes sandığından öteye