İğde Kokusu Vurmuş Bizi
haramı seçmişsin dudaklarında zevceler
raks ediyor, adamlar var kadınlar nemli
güneşin aklında yanıkları ayraçlar
açmış oysa sen varken varaklı akşamlar
zevkin köşeleri evimizin direği
sürmeler çekilirken gözlerine bir çift cin
geçmiş ciğerlerimizden kırmızı denizlerle
meçhul suretlerin masum hayatlarında
hep biri geliyor üzerime sen değil
bir hayal bir beden devriliyor
sürdürülemez akşamlar karışırken kara göğe
o uzuvlarına gençlik, görünmezliğin düşmanı
sarıldıkça sızlayan hep bir başkası
gönlünden düşen taş, tepeye taşınıp taşınıp
sabahlar gibi iğde kokusuyla inen
su yolunu bulur bir adamın
sırtına tanrı yazmışlar
arıyor elini yüzünü aynasında vakitler
dövmeler, inlemeler, zevklerin derisinde
kumların aşk acıları istiridye içinde inci
çekip çıkar da kurusun günahlarımız
öyle ıslak ve içten küçük ölmüştük
hatırlamak yaşamak dünya dünya içinde
Görsel: Bernadette O’Sullivan