Yan-kı ol !
mükemmelliği anlardan aşıracak
kendi olamamasından mükerrer
taşan bir aşiret gibi uzaklara, hep başkalara
nesnelere, yüzlere, doğumlara
bürünebilmesi için yalan söylerdi kendine
edepsiz edebiyatıydı bu
farklı varlık biçimlerinin kaşıntılı kıyafetlerinde
kurdeşen döken şekilli şekilsiz sıkıcılık
ve kadınlarına eşlik eden kara çığlık
hem de okuyucular önünde
hamlığı ile hamile bırakabilmesiydi sığlık
yalnızlığının istem dışı titreyişlerinde, kasılmalarında
kalemini daldırdığı derinlik, suskunluğun elleri ağzına
başka gözlerinin ilhamına sıyrılırdı
ona cevap vermeyen ne varsa hayatta
hayaliydi onu giyinmek
tam bir kedi, bir yastık, hepsiydi
Naci diye başlayan hiçbir cümle
yabancı değildi kendini yaratan yatalak tanrısına
zihne zerk olan, her dem zan
aynı şeklinde çık(a)masa bile
kalbe zift gibi yapışıp kalmaz
ister bir rüyanın, ister bir öpücüğün öcünde
hayata giz ve iniltiler ile intikal eder,
kelebek kanadında da olsa yer bulur
mutlağa bir biçimde yanardı
gölgeler ve isimler birbirine vurdukça
sanatlaşmak erittikçe sesini
titreyen ışığı deren, ısıtan, aydınlatan
kara kara yankı-ol beyaz sayfalara
Resim: optiknerve-gr
https://optiknerve-gr.deviantart.com/art/metamorphosis-007-202658722