sıkıştığın camın saydamlığından
sana bin dünya yansımış
yüzüne sürünen pullar beni
gören ruh dediğin elektriğin tanrıya
canlıların cama
yansıyan canını
her sözcükte pürüzsüz doğurması
görüldükçe kanatlanan
çocuklarımız olacak mı?
uyacak mıyız uyluk kemiklerimize
yürürken bizi çekiştiren şeytanlara
Allah deyip altına yattığımız melekler peki
sözcükleri yiyecek miyiz ıslak?
fanustaki balıklar ağzımızın sazı
sarı da şarkılar sevecek miyiz?
sevi işlerken nakış parmaklar
bir kadına sıkıştıran beni babam
beni içinde avlayan anam
yarattıkça bana dolanan o camın ardı
karanlık mı karanlık adem
kutsa ve kırılmadan bizi rafında sakla
kur kimsen
gönlün kimlere razı gelirse
tutulacağız hep ellere
hep gören ellere