çok kafa yardı, çok kafa; jöle gibi aklı Naci’nin şu
an içine biraz da votka katarak yılbaşı partisini
beklemeyi düşünüyor, tek bir gece tek bir an her şeyi çözecek
ama artık parti olmadığını, çünkü partinin her şeyi ele
geçirdiğini biliyor, ama, ama, ama kabul etmek istemiyor
sene 1984, elinde Winston sigara… işte kavga:
kalbin isteği, aklın söylediği
aklın bildiği, kalbinin iteklediği
ve kafasını gidip doğrudan öbürünün kafasına vuruyor
yarılıyor, ömrü de
kadın, erkek, cam, taş, hayvan, minnet, iffet
patlayınca balonlar, karpuzlar, o güzel renkli sıvılar
yavaş yavaş, ayyaş ayyaş
birbirine karışıyor, ebru değil, akıl aklın içinde
insanlara gidip durduk yere kafa atmasının sebebi bu
sekse çiftleşirken tekilleşmeye hayvani çağrı
kırmızı kırmızıya, anılar anılara, pişmanlıklar pişmanlıklara
ve gene aynı şekilde kavga ettikçe zihninde
ıstakozlarla kaynarcasına onlarca insan yaşamaya başlıyor
böyle indirdim resmi, reisi
donunu indir anca sen Naci
en son ne zaman kendin içine için yaşadın?
Naci biliyor, o kadar yer yok, zaman yok
ama vurmuş bir kere, vurmuş alışmış, kudurmuştan kuduzdur
düz durmuyor, iki meme, iki amele, iki meale
her şeye kanabilecek kadar kelime kaybediyor
yeter ki canı yansın, yaşadıklarını bilsin aklında
hayatının tanrıca çizilen çizmesinde
kendi ayak parmaklarına bile yer kalmamış
sıkışmış, kendiyle sıkıştıkça iyilerini kaybetmiş
iyi parti, dolar indi kalktı, dolar boşaldı
öyle daraldı, akla zarar, çiçekleri sol, yüzü sarardı
kıyıyı ve gelgitleri düşünüyor, üşüyor
üzerine kitabın kapağını kapatıyor, örtüsü, dürtüsü
aklına dünyaları alıyor ama dünya aklını alamıyor
ne iştir, ne içtin votka karpuz jöle beyinli Naci?
Görsel: Kenne Gregoire