Amber
o kadar çok içinden,
o kadar çocuk;
geçerken, sadece, derken
sen, hiç olmazsa
tam ucundan içeri
belki sonra alsan beni?
fuck-at,
dört nala dünyaya
yalnızcık mı, yalnızlık mı?
çoğunlukla çocuk Naci
sen ve bensizlik?
ve çelimsiz isteklerin
böyle derinden içeri
çekinir misin hiç sıkı sıkı
parmaklarımı geçirince
bir kız, bir kere kız
sadece bir kez, kız; ha?
olur mu? Olur…
sıkıştır alevine hicran
azıcık azalsak?
suyumuzdan beraber denizin
amber kıvamına
çıksak ininden; ha!
açık kalsa aşk yaran,
iltihaplanmadan yarına
bekle dönüşü, çünkü
yazdı,
çünkü, eliyle silecek, ve sonra
bir kez daha isteyecek “many”
gönlüden akarken
akıl deli kızıl
kalacak belli, koku kalacak
yanık belinde eli
duyu kalacak, duygu
yokluk korkusu uyku
avuçlarım yüzünden
o kadar dinden iste ki!
aman tanrım
zaman hepsine çöküyor
çık, çık, içimden
ter temiz amber…
Resim: WanJin Gim