pembe şeytanı dizlerime yatırdım başını okşadım
o her dokunuşumda bir oğlan istedi benden
ben ki oğlanlar doğurdum kızların içinden
suyum geç-erken dereler çöller kahvem tadıldı
ağzım dizim yandı saatim kumlandı durdu
*
doyamadım söze, kenarında bal dudakların
şeytanın çatalına çakır keyif bağrışına toynaklı ağıt
yaktım saçlarına uzun tel tel kuşlara özenir gibi
uçamadıkça zihinlerin güzel avrat otların bağrına
incecik korkulara ve iyiliklere tünedim şey-it
*
fırtınaları yarık bacalarımda tütsüledim ölmemeye
ciğerim her gece yeniyor beni kedilerim
yiyemeden şeytanımla gırtlağımıza kadar
inliyoruz üşüşen düşünceler ve niyetlere acımıyor
ahdımı tutan şeytanınki sadece iki parmak günah
Görsel: “Deadly, kindly, Truly with Me” by Naudline Pierre